Fareler ve insanlar, 1937 yılında John Steinbeck tarafından yazılmış insan ilişkileri ve bunalım yıllarının insanlar üzerindeki etkisi, dostluk ve arkadaşlık, yalnızlığın insan üzerindeki yıkıcı etkilerini baz alan şahane bir kitaptır. Yer yer kötü hissettirir veya umutlandırır. Burada kitabı elbette tavsiye ediyorum fakat at bakıcısı Crooks'un sözlerini size göstermek istedim. Umarım siz de hem bu kitaptan hem de bahsettiğim sözlerden üzerinde düşünecek bir şeyler bulursunuz.
Kitabın 85.sayfasında Crooks Lennie'nin "Köpek yavruları ne zaman ele gelir?" sorusu üzerine biraz da 1930'ların ırkçı furyasının tepede olduğu zamanların etkisiyle (kendisi siyah bir arkadaşımız) şu sözleri söyler;
"İnsan sana her şeyini anlatabilir, sen aklında tutamadığın için kimseye söylemezsin nasıl olsa. Bir kaç hafta sonra ele avuca gelirler iyice. George tanımış tabii seni. Konuşup duruyor o, sen nasıl olsa bir şey anlamıyorsun." Heyecanlı bir ifade ile öne eğildi. "Zenci lafı işte, üstelik bir de beli kırık zencinin lafı. Bu yüzden hiç önemi yok, öyle değil mi? Sen normal olsan da aklında tutmazdın zaten dediklerimi. O kadar çok gördüm ki ben bunu... Biri ötekine anlatıp durur, ötekinin duyup duymadığının ya da anlayıp anlamadığının hiçbir önemi yoktur. Konuşuyorlar ya da hiç konuşmadan karşılıklı oturuyorlardır ya, önemli olan budur işte. Karşıdakinin dinleyip dinlememesinin hiç ama hiç önemi yoktur." O kadar heyecanlanmıştı ki eliyle dizine vurmaya başlamıştı. "George sana saçma sapan şeyler söyleyebilir, bunların hiç ama hiç önemi yoktur. Önemli olan konuşmaktır. Biriyle birlikte olmak. Önemli olan budur işte," dedikten sonra sustu bir an.
Burada benim kendime aldığım olay her zaman insanın yanında birisinin olması, onun yaşamak için bir sebebidir. Yalnızlık insanı tüketen bir olgudur ve bana göre bunu en iyi anlatan anlatımlardan biridir. Belki fırsat buldukça kitaplardan alıntılar yapar ve sizlere tavsiyeler verebilirim haddim olmayarak. İyi okumalar dilerim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder