Bu Blogda Ara

11 Haziran 2017 Pazar

Paleontoloji, Arkeoloji ve Tarih belirlemede kullanılan bazı yöntemler..

Türkçesi Fosilbilim olarak çevrilebilen paleontoloji, geçmişe yönelik fosil kalıntılarını inceler. Mesleki olarak bunu yapan kişiye de Paleontolog adı verilir. Örnek olarak büyük dinozor ya da omurgalı fosillerini veri olarak kullanıp tarihi şekillendirmek ve prehistorik çalışmalar yapmak şeklinde özetlenebilir. Bu hayvanların her ne kadar kemikleri ortadan kalkmış olsa da çeşitli izleri günümüze kadar ulaşır ve anlatacağım bazı yöntemler ile bunun ne kadar süre önce yaşadığını ortaya çıkartabiliriz. Bazı mineraller uzun süre dayanabilir ve bize fayda sağlar. 


Arkeopteriks(archaeopteryx) fosili. Kuşumsu bir dinozor. Uçamayan tüylü dinozor ve kuşlar arasında bir geçiş türüdür. 1861 yılında Bavyera bölgesinde bulundu ve 150 ile 160 milyon yıl önce yaşadığı tahmin ediliyor. İsmi itibariyle ´´Eski Kanat´´ anlamına gelmektedir.


BAZI ÖLÇÜM YÖNTEMLERİ

Dendrokronoloji: Bu yöntemle ağaç gibi nesnelere yaş verebiliriz. Ağaçlar çeşitli iklimsel değişiklerden etkilenirler ancak bilim insanları ahşap nesneler üzerindeki inceleyerek yaklaşık 6500 ila 7000 öncesine kadar olan olayları tarihlendirmeyi amaçlar.

Potasyum Argon, Rubidyum Stronsiyum vs. gibi yöntemler: Genelde hominidler üzerinde uygulanır. Argon gazındaki potasyum miktarının kalıntılara bağlı olarak hesaplanmasıdır, bunun diğer değişik isimli fakat aşağı yukarı aynı yöntemle elde edilen hesapları da mevcuttur. Burada önemli olan bu tarz minerallerin dönüşüm süreçleridir.

Karbon 14: C12 ve C14 canlı yapısında bulunan karbon izotoplarıdır. Canlı öldükten sonra C12 aynı yapısını korur fakat C14 azalmaya başlar bunun sonucunda ikisinin birbirine oranı hesaplanıp canlının ne zaman öldüğü belirlenebilir. Buna radyokarbon yöntemi de denilebilir.



Termolüminesans Yöntemi: Madde radyasyona maruz kaldığı zaman  elektronlar atomu terk eder ve kristalin içine hapsolurlar. Maddeyi ısıttığımız zaman elektronların kurtulmalarına yol açar ve iyonlarla birleşerek ışık vermeye başlar. Buna ısıya bağlı ışıma adını veriyoruz. Bu yöntemle kayaların, taşların yapısını ölçeriz ayrıca insanın da bir eşyayı ne kadar önce kullandığına bağlı fikir elde edebiliriz.

Bu saydıklarım arkeometrik yöntemlere örnektir.

Arkeoloji

Kazıbilim olarak çevirebileceğimiz, insanların geçmişte bıraktıkları fiziksel izleri ve kullandıkları nesneleri araştıran bilim dalı. Böylece kaşifi oldukları nesnelerden de yola ççıkarak o dönemde yaşamış olan bazı insan ve insansı canlıların bilgilerine ulaşabiliriz. 


Burada gördüğümüz aletler Fransa'nın Les Combarelles mağarasında bulunmuştur ve MÖ 10.000 yılına tarihlendirilmiştir.

KALINTILARA BAĞLI OLARAK TARİH YAPMAK

Tipoloji: Bazı kalıntıları sınıflandırma yöntemine giderek birbiriyle olan ilişkilerini bulmaya çalışırız. Ve belirli bir sistem üzerinden hareket ederek tarih oluşturabiliriz. Aydınlanma çağında etkili olmuş ve günümüzde de hala kullanılmakta olan bir sistemdir.

Tarihsel Dökümanlar: Tarihçiler için geçmiş hakkında bilgi veren tüm dökümanlar büyük önem taşımaktadır. Yazının bulunmasından sonra önem kazanmıştır taş, kaya, el yazmaları vs. gibi dökümanlar bize tarih yapmada yardımcı olur. Örnek olarak 1215 yılında İngiliz kralı John'un imzaladığı Magna Carta örnek verilebilir. 


Magna Carta, Kral John un yetkilerini kısıtlayan tarihsel açıdan çok önemli bir belgedir. 1215 yılında Kral John imzaladığı bir antlaşmadır.

Haritaların Rolü: Atalarımızın haritanın ait olduğu dönemlerde Dünyamızı nasıl gördüğü önemli bir noktadır. Bilinen ilk haritalar İÖ 2500 yıllarında Babil'de ortaya çıkmıştır. Kil tablet üzerine çizilmiş olan haritadan örneğin Babil medeniyetinin 360 derecelik açı sistemi kullandıklarını tespit edebiliriz. Daha sonraları bu etki Mısır ve Yunan medeniyetlerinde de görülmektedir. Ortaçağ ve sonrasında haritaların gelişmeye başladığını görebiliyoruz. 


Bir Osmanlı amirali olan Piri Reis'in 1513 tarihli haritası. Buradan anlaşıldığı kadarıyla Güney Amerika sonrası kapalıdır, yazılı bölümün ise harita olmadığı tespit edilmiştir. Piri Reis'in sadece kıyılar hakkında elle tutulur bir bilgiye sahip olduğunu ve gitmediği halde ele geçirilen esirler yoluyla haritayı tamamladığı görülüyor.

Takvimler: Eskiçağ'da yaşamış olan bazı insan toplulukları kendi yöntemlerine, astronomik gözlemlerine ve inançlarına göre takvimler yaptılar. Bu takvimler elbette farklılık gösterir ve bulundukları toplum yapısına kadar bize bilgiler verebilir. Roma, Aztek ve Maya gibi toplumlar buna örnek oluşturabilir.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

KİTAP: Zbigniew Brzezinski - Stratejik Vizyon

Stratejik Vizyon PDF