Cosmos bildiğimiz üzere bize yaşamın nasıl başladığını, evrenin genel yapısını ve bilimin nasıl evrildiğini, fazla ayrıntıya takılmadan güzelce baştan sona anlatan bir kitap. Carl Sagan ve Neil Degrasse Tyson'ın sunumlarını yaptığı iki adet belgesel serisi de vardır ki izlemenizi kesinlikle öneririm.
Bu kitaptan alıntılar yaparak sizinle önemli bölümlerin altını çizmek istedim.Ayrıca size fotoğraflı kısa bilgiler de aktaracağım .
Şimdiden keyifli öğrenmeler dostlarım..
Birinci Bölüm - Kozmik Okyanusun Kıyıları
Kozmos, olmuş veya olan ya da olacak her şeydir. Kozmos ''düzen içinde bir evren'' anlamında kullanılan Yunanca bir sözcüktür ve bir bakıma ''karmaşa'' alamına gelen Kaos kelimesinin karşılığıdır.
Üzerinde barındığımız yerküre, başsız ve sonsuz bir enginlikte kaybolmuş minicik bir gezegendir. Kozmik perspektifte, insanoğluna ilişkin uğraşların çoğu anlamsız hatta çocuksu görünür. Ama yine de insan soyu her dem genç, her dem merak küpü ve her dem cesur, ayrıca çok şaşırtıcı, ayrıca çok ta umut vericidir.
Dünyamız ve uydusu
Yerküremizin yüzeyi, kozmik okyanusun kıyısını oluşturur. Bilgilerimizin çoğunu da bu kıyılarda edindik. Son zamanlarda denize birazcık açıldık... (Yazarın burada söylediklerini anakronist bir bakış açısıyla değerlendirsek daha doğru olur dostlarım, biliyorsunuz ki kitabın yazıldığı tarihten itibaren bakış açımızda çok büyük bir fark oluştuğunu hatırlamak gerekiyor)
Dünyamızda uzunluk ölçüsü olarak kullandığımız metre ya da kilometre gibi ölçüler, Kozmos'un boyutları için geçerli değildir. Kozmos öylesine büyüktür ki, kilometreler anlamsız kalır. Kozmos'ta ölçü olarak ışık hızını kullanıyoruz, Işık, saniyede 300.000 km hızla ilerler. Başka bir deyişle yerküremizin çevresini saniyede yedi kez dolanmış olur. Sekiz dakika gibi bir sürede Güneş'ten dünyamıza ulaşır. Işığın bir yılda aldığı mesafe ise aşağı yukarı 9.5 trilyon km dir. Işık yılıyla zaman değil uzaklık ölçeriz.
Bir ışık huzmesi saniyede 300.000 km gibi bir hızla hareket eder, Dünyamızın uydusu aya ulaşmak için ışığın çok ta zorlanmayacağını söylememiz gerekiyor...
Galaksilerarası uygun bir noktadan bakabilsek, uzay dalgaları üzerine yayılmış köpük gibi hafif ışıltılı şekiller görürüz. Bunlar galaksilerdir, bazıları tek başına, bazıları küme halinde engin kozmik karanlıkta kayarak dolaşırlar. Evet, işte karşımızda, bildiğimiz kadarıyla, en geniş boyutlardaki bir Kozmos... Yerküremizden sekiz milyar ışık yılı uzakta bulutsu yıldızlar yöresindeyiz. Bilgilerimiz, burasının bilinen evrenin uç bölümüne yarı uzaklıkta olduğunu söylüyor.
Fotoğrafta gördüğümüz galaksi Sombrero Galaksisi adını verdiğimiz, Başak takımyıldızı yöresinde bir sarmal gökada. 1767 yılında Pierre Mechain tarafından keşfedilmiştir. Uzaklığı 28.5 milyon ışık yılı, çapı ise 140.000 ışık yılıdır.
Bir galaksi, gazdan tozdan, yıldızlardan oluşur, milyarlarca yıldızdan.. Birileri için güneş işlevi görüyor olabilir bu yıldızlar. Bir galakside trilyon mertebesine ulaşacak kadar gezegen ve yıldız olabilir. Belki de bizim gibi veya bizden daha da gelişmiş canlı türleri belki de hiç canlı barınmayan ölü gezegenler.. Bunu henüz tam olarak bilmiyoruz. Bu kadar olasılığın içinde bana göre kesinlikle yalnız olmadığımızın altını çizmemiz gerekiyor. Mesafeler elbette uzak, kendi teknolojimize göre düşündüğümüz zaman gidip gelme sıkıntısı yaşayacağımız bir gerçek :)
Şimdi, dünyamızdan yola çıkarak başlayacağımız yolculuk, yeryüzündeki astronomi bilginlerinin ''Bölgesel Galaksiler Kümesi'' adını verdikleri yöreye götürecek bizi. Burası iki milyon ışık yılı ötemizdedir ve yaklaşık yirmi ana galaksiden oluşur. Andromeda galaksisi bunlardan biridir ki M31 olarak bilinir. Bize tam 2.5 milyon ışık yılı uzaklıktadır.
Andromeda Galaksisi
Keşfi MS 964 lü yıllara denk gelir. Abdurrahman es-Sufi tarafından keşfedilmiştir. Yarıçapı 70 bin ışık yılıdır ve yaklaşık bir trilyon yıldıza ev sahipliği yapmaktadır. 4 milyar yıl sonra Samanyolu ile çarpışıp zaman içerisinde birleşecekleri öngörülüyor.
Basit bir şekilde size evren, galaksimiz ve diğer komşu galaksiler hakkında bilgiler vermeye çalıştım, kitabın bundan sonraki bölümünde yıldızlar, yıldızların doğumu ve ölümü gibi konular var bunları ayrı olarak ele alacağımdan dolayı burada bahsetmedim. Önce güneşimizi ele alacağım, daha sonra güneş sistemimizi ve diğer gökcisimlerini anlatıp daha sonra dış uzaya doğru açılacağız ve temel fizik konularıyla baş başa kalacağız. Bilim tarihi ve bilimin nasıl üst üste birikerek bu noktaya geldiğine de değinmeden geçmeyeceğim. Keyifli okumalar dilerim.