İnsanlar ellerindeki verileri kullanamadıkları için din denilen toplum kurallarını oluşturup bunlara göre yaşamayı seçiyorlardı.
İslam dünyasında çizilmiş bazı haritalar vardı, insanlar kendi yaşadığı çevreyi tanımak istiyorlardı bunu Asya toplumlarında da Yunan Medeniyetinin içinde daha ağırlıklı olmak üzere görüyoruz. Babil, Mısır gibi toplumlarda bunlara dahil edilir. Dünyanın düz zannedilmesi bu tarihlere rastlar fakat islam bilginlerinden bazıları özellikle Biruni Dünya'nın yuvarlak olduğunu tahmin etmektedir. Antik Yunan uygarlığında da bunu görebiliyoruz.
Resimde Piri Reis'in çizdiği haritayı görüyoruz. Güney Amerika'nın kapalı olduğuna ve daha bu bilgiye ulaşamadığına dikkati çekmek gerekir. Piri Reis buralara gitmese bile meraklı bir insan olarak ele geçirilen korsanlardan bu verileri alıyor ve ona göre haritalar tasarlıyordu.
15 yy ile itibaren Kopernik, Kepler, Galileo, Bruno gibi devler ortaya çıkacaktır. Newton ise bunu teoriye dökecek ve devrimler zinciri başlatıp Avrupa'ya yol gösterecek bilimsel düşünceyi sırtlarında taşıyacaklardır.
Galileo bildiğiniz gibi Jüpiter'in uydularını teleskopla saptamıştır. Bruno'nun acı kaderini yaşamamıştır, biraz daha çekingen davranıp haddini bilmiştir. Bruno ise cesaretinden dolayı maalesef sonunu hazırlamıştır.
Newton bu devlerin üzerinde yükselmiştir. Fakat onun da teorisini daha yükseklere taşıyacak bir dahi çıkacaktır. Hemde 26 yaşlarındayken. Gelecek yazımızda bundan MÖ 5000 lere dönüp tekrar bu günlere geleceğiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder